BİZ BABADAN BÖYLE GÖRDÜK

Bingöl merkez Mazrafaki'de, iyi bir siyasetçi, kabul gören bir kanaat önderi ve garip gurebanın koruyucusu bir babanın oğlu olarak dünyaya gözlerini açtığında tarih, 1972'ydi. 1980 darbesinde henüz çocuktu ve zorlu geçen çocukluğunda ilkokulu Bingöl Yenişehir İlkokulu'nda tamamladı. Babasının 1987'de Ankara'ya gidişiyle birlikte yeni yaşamına burada devam etti ve ortaokul ile lise eğitimini Özel Yükseliş Koleji'nde tamamladı. Yükseköğrenimine ise Bilkent Üniversitesi Amerikan Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde devam etti. Bu süreçte bir yıl İngiltere'de kalıp dil eğitimi aldıktan sonra ailevi sebeplerden ötürü Türkiye'ye döndü.

Siyasette yoğun bir mesai harcayan babası kadar onlar da aile olarak tempolu bir yaşamın içinde buluyordu kendilerini. Misafir yoğunluğuna alışmış, bir siyaset ofisi kadar yoğun bir hanenin içinde büyüyorlardı kardeşler olarak…

Ve yıllar su gibi akıp geçiyordu. 1996'da kıymetli eşiyle dünya evine girerek yeni bir hayat kapısını aralayınca, artık ayakları üzerinde daha sağlam durması gerektiğinin farkındaydı. Memleketin hemen her hanesine dokunan ve kamuda iş sahibi olmalarına vesilen olan merhum Haydar Baylaz'ın oğlu olmasına rağmen memuriyet hayatını hiç düşünmedi. Babasının hayata vedasından sonra ise en büyük gayesi, baba mirası olarak kabul gördüğü “Yoksulun yanında olmak, garip gurebayı yalnız bırakmamak” desturunu yaşatmaktı.

Ankara Yıldız'da konuk olduk kendisine… Çocukluk yıllarından bahsederken parlayan gözlerindeki ışıltı, babasından bahsederken süzülüyor ve yerini nemli ama gurur bahşeden bakışlar alıyordu.

Osman Baylaz… Namı diğer, Zaza Baylaz…

İşte Osman Baylaz ile röportajda öne çıkan başlıklar…

Siyasette iz bırakan bir babanın oğlu olarak siyaseti hiç düşünmediniz mi?

Siyaset, çocukluk yıllarımızdan itibaren hayatımızın her alanında varlık gösteren bir olguydu. Ancak bir o kadar da uzağımızda kalıyordu. Bu uzaklığa rağmen 1999'da, yani 27 yaşında iken Türkiye'nin en genç il başkanı olarak siyasette varlık gösterdim. 1999-2000 yılları arasında Doğru Yol Partisi Bingöl İl Başkanlığı görevini yürüttüm. Ancak hem siyaset, hem ticaret aynı anda yürümüyordu. Bir tercih yapmak zorundaydım ve tercihimi ticaretten yana kullanıp siyasete veda ettim. Tabi siyasete ara vermiş olsak da yine de devam ediyordu aslında. Çünkü babamızın bu şehirde bıraktığı hatıralar, hizmet adına verilmiş mücadelesi vardı. Birçok insanı aş sahibi yapmış, zorda olanın yanında durmuş, kavgaları bitirmiş, yoksulu yalnız bırakmamış bir babanın evladı olarak bu sorumluluktan kaçamazdık. Siyaset yapmasak da halkımızın derdiyle hemhal olmaya devam ettik. Bu konuda bir yorgunluk hissetmedim asla. Çünkü biz babadan böyle gördük. Ve imkânımız el verdiği sürece onun mirasını yaşatmaya devam edeceğiz.

İş hayatınızda neler yaşandı? Neler yaptınız ve yapacaksınız?

Baylaz Gurup firmamız bünyesinde birçok taahhüt işi yaptık, turizm ve inşaat alanlarında birçok yatırım hizmetinin hayat bulmasında yer aldık. Ayrıca petrol, gıda ve benzeri alanlarda da bir dizi faaliyetlerimiz oldu. Yurtdışında restaurantlar açtık. Şuanda da birçok kişiye istihdam sağlıyoruz. Temel hedefimiz de istihdam sağlamak. Şuanda 2 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Ne kadar çok insanı iş, aş sahibi yapabilirsek, o kadar mutlu oluyoruz. Rabbim bu hususta mutluluğumuzu daim eylesin inşallah.

Şuanda pandemi sürecini yaşıyoruz ve birçok özel sektör bu durumdan olumsuz etkilendi. Siz nasıl etkilendiniz?

Tabi ki Covid-19 sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı etkileyen bir pandemi. Dünya ekonomisinin etkilendiği bu tablodan hemen her sektör nasibini aldı tabi ki. Elbette bir dizi sıkıntılar yaşanıyor. Bizden kaynaklı olmasa da muhataplarımız ve iş yaptığımız sektörlerin hedef kitlelerinden kaynaklı olumsuzluklar yaşanıyor. Umuyoruz ki, önümüzdeki yakın zamanda bu pandemi belası son bulur ve hayat normale döner. Bu süreçte herkes gibi bizler de temkinli davranmaya gayret gösteriyoruz. Yatırımlarımızı şimdilik askıya aldık diyebiliriz. Ancak pandemi sonrasında hızlı bir gidişatı yakalayacağımızı düşünüyoruz.

Bingöl'de bir yatırım planlamanız var mı?

Tabi ki var. Çok sayıda insanımızın istihdam edileceği büyük bir yatırım planlamamız var. Detaylara girmeyeceğim ancak pandemiden sonra hayata normale döner dönmez ilk işimiz, memleketimiz Bingöl'de kapsamlı bir yatırımla çok sayıda kişiye iş aş alanı oluşturmak. Özellikle gençlerimiz için bunu yapmak istiyorum. Çünkü gençlik yarınımızdır, geleceğimizdir. Ne kadar çok gencimizi istihdam edebilirsek, yarınlarımızın o kadar güçlü ve aydınlık olacağına inanıyorum.

Bir iş insanı olarak gençlere bir tavsiyeniz var mı?

Elbette bizler biraz daha şanslıydık. Babadan kalan işlerimiz, mesleğimiz vardı. Bize düşen, bu görev ve sorumlulukları layıkıyla yerine getirip iş hayatında başarılı olmaktı. Çok şükür bunu da başardığımıza inanıyorum. Ancak sıfırdan hayata atılan birçok insan hikayesi de var etrafımızda.  Gençlerimiz karamsar olmamalı, mücadele etmeli ve kararlılıkla hedefine yürümeli. Okuyan, araştıran ve gelişimdeki püf noktaları öğrenmeye gayret edenler her daim güzel neticeler elde etmiştir. İki kız evladım var. Bir kızım avukat oldu, diğeri de Bilkent Üniversitesi'nde mimarlık okuyor. Yerinde sayan, öğrenme gayreti bulunmayan hiç kimse, oturduğu yerden iş, güç sahibi olmamıştır. Tabi ki nasip kısmet de var işin özelinde. Ama Yüce Mevla, hiçbir mücadele kulunu yalnız bırakmamıştır. Gençlerimiz bu hususlar çerçevesinde gayret ettikçe inşallah hedeflerine ulaşacaklardır.

Babanızın mirasını yaşatma gayretinizden bahsettiniz. Bu minvalde eklemek istediğiniz birşeyler var mı?

Bingöl benim sevdamdır. Ankara'dayız diye uzak değiliz. Her fırsatta geliyoruz, uzaklık hissini yaşamıyoruz bile. Ankara'da hemşerilerimizin bir kapısı, gençlerimizin bir ağabeyi var. Kapımız herkese açıktır. Dün olduğu gibi yarın da gençlerimize sahip çıkmaya, hemşerilerimizin derdiyle dertlenmeye devam edeceğiz. Dedim ya, biz babadan böyle gördük…

HABER & RÖPORTAJ: SİNAN ATAN