30 Haziran 2025 Pazartesi

ŞEYH SAİD'İN MEZARI NEREDE

Hakikatin Mezarı: Şeyh Said Hazretlerinin Saklanan Emaneti

29 HAZİRAN 2025 PAZAR 11:02
0
249
0
AA aa
ŞEYH SAİD`İN   MEZARI NEREDE
Hakikatin Mezarı: Şeyh Said Hazretlerinin Saklanan Emaneti
Bundan 100 yüzyıl önce yaşanmış hafızamızda derin izler bırakmış bir vak'a...
Bu kıyam Kemalist zihniyete göre İngiliz kışkırtması,Apoist zihniyete göre de etnik sebebler...
Peki hakikat tarihi alt üst eden zihniyetlerin dediği gibi mıdır?
Hulasa;
Genç ilçemiz kıyam merkezi kıyamın mücadele sahnesiydi, dolayısıyla yaşanan olaylar ve tanıklar aracılığıyla bizlere aktarılan bilgiler aslında resmi tarihin dayattığı anlatılar ve bölgede şekillenen sosyalist yapıların bu kıyamı yorumlayışı, ne yazık ki hakikati çarpıtmaktan öteye gitmemiştir. Oysa Genç'in dağları, bu mücadelenin gerçek yüzüne tanıklık eden sayısız hikâye saklar.
Genç'in hemen her köyü, o dönemde yaşanan baskıların ve zulmün izlerini taşır. Ailelerin parçalandığı, evlerin yakıldığı insanların sürgüne gönderildiği bir dönemde resmi tarih bunları unutulmuş gibi göstermeye çalışsa da, halkın hafızası bu acıları hâlâ taşımaktadır. Yaşlılar, bugün bile bu hikâyeleri gözleri dolarak anlatır. Onlar için bu kıyam, Şeyh Said'in liderliğinde bir din-i mubini muhafaza etme savaşıydı.
Vatan Hainliği Üzerine
Bu kıyam dönemin politik atmosferine bir tepkidir.Bu politik atmosfer sert laiklik politikaların uygulandığı dini değerlerin yok sayıldığı bir dönemdir.Bu atmosferi görmeyip böyle bir değere yaftalar yapıştırmak hakikati perdelemeye çalışan bir zihniyetin kodlarıdır.
Asıl ihanet, milletin öz değerlerini inkâr etmek, onu kendi tarihine ve kültürüne yabancılaştırmaya çalışmaktır. Gerçek vatanseverlik, bu toprakların değerlerine sahip çıkmakla, milletin birliğini ve dirliğini korumakla mümkündür. Şeyh Said efendi, bu değerlere bağlılığıyla yaşamış ve bu uğurda şehit düşmüştür.
Günün sonunda bu aziz millet ihanet edenleri de, kendisi için mücadele edenleri de unutmamıştır.
Bir asırdır saklanan ayıp;
Efendi hazretleri ve dava arkadaşlarıyla Said-i Nursi hazretlerinin bilinmeyen mezarları bu toprakların en büyük ayıplarından biri olarak hâlâ saklanıyor. Bir mezar yerini gizlemek, aynı zamanda adaletin ve insan onurunun mezara gömülmesidir.Fakat bir mezarı saklamak, hakikati saklamaya yetmez.
Bu minvalde;
Geçmişte yaşanıp toplumsal hafızada yer edinmiş bir olayın serüvenini mezar yeri saklayarak devam ettirme ayıbından kurtulmak gerekir.
Bugün toplumsal barışa giden yolda bir adım atılacaksa, bu adım suç işlemiş, halkın vicdanını yaralamış kişilerle uzlaşmaktan önce, tarihimizde iz bırakan Şeyh Said'in mezar yerinin açıklanması olmalıdır.Onun mezar yerinin açıklanması, sadece manevi bir borcun ödenmesi değil, aynı zamanda toplumsal barışın inşası için de bir dönüm noktasıdır. Bu ayıbı daha fazla sürdürmenin hiçbir makul gerekçesi yoktur.Çünkü barış, hakikatin üstünü örterek değil,bizzat hakikati ortaya çıkararak olur.
Şimdi, geçmişin bu karanlık perdesini aralama ve hakikati tüm çıplaklığıyla kabul etme zamanıdır.
Davamızın sonu Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.
Genç İslâmî Kardeşlik ve Dayanışma Platformu
HABER:SİNAN ATAN
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın