Bingöl Tanıtıldı mı, Bölündü mü?

İstanbul'da düzenlenen Bingöl Tanıtım Günleri, niyet olarak son derece kıymetli, emek açısından ise yoğun bir organizasyondu. Günlerce çalışan dernekler, gönüllüler ve kurumlar oldu. Stantlarda misafirler ağırlandı, Bingöl'ün kültürü, ürünleri ve misafirperverliği yansıtılmaya çalışıldı. Bu emeği yok saymak ne doğru olur ne de vicdanlı. Katkı sunan herkese teşekkür etmek gerekir.

Bu noktada özellikle vurgulanması gereken bir gerçek vardır. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta, sürecin başından itibaren organizasyona sahip çıkarak, Bingöl'ün İstanbul'da kurumsal bir duruşla temsil edilmesi için ciddi bir irade ortaya koymuştur. Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan ise belediyenin imkânlarını seferber ederek, organizasyonun hazırlanmasında ve yürütülmesinde önemli bir yükü üstlenmiştir.

Ayrıca İstanbul'da faaliyet yürüten Bingöllü dernekler, tüm eksiklerine ve imkânsızlıklarına rağmen, gönüllülük esasıyla günlerce çalışmış; stant kurmuş, misafir ağırlamış ve memleket adına samimi bir gayret göstermiştir. Bu çabanın hakkını teslim etmek, eleştirinin de adil olmasının ön şartıdır.

Bu vesileyle; Valimiz, Belediye Başkanımız ve İstanbul'daki dernek yöneticileri nezdinde, organizasyona katkı sunan ilçe kaymakamlarımıza ve ilçe belediye başkanlarımıza da teşekkür etmek gerekir. Bingöl adına sorumluluk alan, elini taşın altına koyan her yerel yöneticinin emeği kıymetlidir.

Ancak teşekkür etmek, yaşanan eksikleri görmezden gelmek anlamına gelmemelidir.

Samimi olmak gerekirse, ortaya çıkan tablo beklentilerin gerisinde kaldı. Etkinliğin ilk gününde yaşanan ve yalnızca birkaç saat süren elektrik kesintisi, organizasyonun aksayan yönlerinden biri olarak dikkat çekti. Süre olarak kısa olmasına rağmen bu teknik aksaklık; stantlarda tanıtımların aksamasına, esnafın zor anlar yaşamasına ve ziyaretçilerin olumsuz etkilenmesine neden oldu. Bu durum, büyük organizasyonlarda altyapı planlamasının ve olası aksaklıklara karşı hazırlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Ancak asıl hayal kırıklığı teknik sorunlar değil, birlik görüntüsünün verilememesi oldu.

Bingöl'ü temsil ettiğini ifade eden yapıların birlikte hareket edememesi, aralarındaki kırgınlıkların sahaya yansıması ve ortak bir duruş sergilenememesi, memleket adına üzücü bir tablo oluşturdu. Aynı şehirden, aynı kültürden gelen insanların yan yana duramaması, tanıtım günlerinin ruhunu zedeledi. Ziyaretçilerin zihninde ise tek bir soru oluştu:

“Neden birlik olunamıyor?”

Bu ayrışma yalnızca tanıtım günleriyle sınırlı kalmadı. 12.12 Dünya Bingöllüler Günü kapsamında yaşananlar da bu durumu net biçimde ortaya koydu. Aynı anlamı taşıyan bir günde; farklı derneklerin farklı mekânlarda ayrı ayrı programlar düzenlemesi, toplumu bir araya getirmek yerine insanları bölmüştür. Birçok hemşehrimiz “Bingöllüyüm” diyerek tek bir programda buluşmak yerine, “hangi derneğin programına gideyim?” sorusuyla karşı karşıya kalmıştır. Bu tablo birlik değil, ayrışmadır.

Organizasyondaki önemli eksikliklerden biri de Sancak ve Ilıcalar belde belediyelerinin tanıtım dışı kalmasıydı. Yer sıkıntısı nedeniyle stant açamayan bu beldeler, kendilerini ifade etme imkânı bulamadı. Oysa Bingöl; merkeziyle, ilçeleriyle ve beldeleriyle bir bütündür. Bu iki beldenin dışarıda kalması, organizasyon adına ciddi bir eksikliktir.

Dikkat çeken bir diğer husus da, organizasyona güçlü destek veren Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan'aprogramda yeterince yer verilmemesi ve kamuoyu önünde teşekkür edilmemesidir. Bu durum, sadece bir protokol eksikliği değil, aynı zamanda bir vefa sorunu olarak değerlendirilmelidir. Emeğin takdir edilmediği yerde motivasyonun düşmesi kaçınılmazdır.

Ayrıca, programlarda Bingöl adına bugüne kadar somut hiçbir katkısı olmayan kişilere plaket verilmesi de ciddi bir yanlıştı. Plaket; hatır için değil, emek için verilir. Hak etmeyenlere verilen her plaket, gerçekten fedakârlık yapanların emeğini gölgeler.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen alanda bir ilgi vardı. Bingöllüler, memleket duygusuyla etkinliklere katıldı. Bu ilgi, doğru planlama, adil temsil ve güçlü bir birliktelik sağlandığında Bingöl Tanıtım Günleri'nin ne kadar etkili olabileceğini açıkça gösterdi.

Tanıtım; yalnızca stant kurmak, ikram sunmak ya da kalabalık oluşturmak değildir. Tanıtım; ortak akıl, adil paylaşım ve birlik ruhu gerektirir. Bunlardan biri eksik olduğunda ortaya çıkan sonuç, iyi niyetli ama eksik bir çaba olur.

İstanbul'da on binlerce Bingöllü yaşıyor. Bu büyük gücü parçalayarak değil, yan yana durarak değerlendirebiliriz. Derneklerin çabasına saygımız var; ancak artık şu gerçekle yüzleşmeliyiz:

Çaba yetmiyor, birlikte çaba gerekiyor.

Tercih açık:

Ya “ben” diyeceğiz ve bölüneceğiz,

ya da “Bingöl” diyeceğiz ve güçleneceğiz.

Karar hepimizin.